Mavi Kanları, Milyonluk Yaşları ve Süper Güçleri ile Yaşayan Pokemonlar At Nalı Yengeçleri

Süper güçlere sahip insanlar sadece filmlerde olabilir, fakat süper güçlere sahip canlılar kesinlikle sadece çizgi filmlerde değil! Pokemon ya da Digimon… Hepsinde de süper güçleri olan çizgi karakterlere hayran olduk. Peki ya gerçekten varlarsa? İşte “At Nalı Yengeci” bunun en büyük kanıtı… Hadi birlikte bakalım!

Özelliklerine geçmeden önce görünüşüne şöyle bir bakalım…

Özelliklerine geçmeden önce görünüşüne şöyle bir bakalım…

Kabukları parlak ya da kabarık olan bu yengeçler aslında bir asker miğferine benzer. Yengeç dense de örümcek ile de akrabalar. Kuyrukları ise tamamen zararsız. Ters düştüklerinde düzelmek için kullanıyorlar…


Gelelim “Mavi” kanlarına…

Gelelim “Mavi” kanlarına…

Evet, bu yengeç türlerinin diğer canlılardan farklı bir özelliği var. Kanları mavi renkte. Yani bizim kanımız oksijeni taşıyan demir içerikli hemoglobin sayesinde kırmızı olurken, bu canlıların kanı oksijen ile birlikte mavi oluyor…


Mavi kanları birçok özelliğe sahip!

Mavi kanları birçok özelliğe sahip!

Kan, insan bedeninde belirli bir dolaşım ile hareket ederken bu canlılarda öyle değil. Lisedeki derslerinizden büyük-küçük dolaşımı hatırlayın. İşte bu canlılarda bu yok. Kanları özgürce dolaşıyor. Bu da kana karışan bir virüsün her yeri anında dolaşması anlamına geliyor. İşte bu mavi kan da bu yüzden çok etkili bir virüs avcısı…


Hatta bu kanı tıp sektöründe de fazlasıyla kullanıyoruz… Bu canlıya büyük bir teşekkür borçluyuz!

Hatta bu kanı tıp sektöründe de fazlasıyla kullanıyoruz… Bu canlıya büyük bir teşekkür borçluyuz!

Bu yengecin mavi kanı, virüsü, bakteriyi anında açık ediyor. Bu yüzden tüm ilaçlarda, ya da farklı bileşenlerde mikrop aranırken birkaç damla bu yengecin kanından damlatılıyor. Virüs varsa etkileşime giriyor… Biz bunu ise yıllardır kullanıyoruz. Teşekkürler at nalı yengeci! Hakkınızı ödeyemeyiz…


Nerelerde yaşadıkları, ne yaptıkları pek bilinmiyor… Hovarda değil, gizemliler…

Nerelerde yaşadıkları, ne yaptıkları pek bilinmiyor… Hovarda değil, gizemliler…

Okyanuslardalar ama nerelerde, bu pek belli değil. Sadece dişiler üreme zamanında karaya çıkıyor, erkekler de toplu şekilde gelip yumurtaları döllüyor. Bir anne binlerce yumurta bırakırken bunlardan sadece 15 kadarı hayatta kalabiliyor.


10 tane gözleri, ayrık bacakları ve karınlarında ağızları var!

10 tane gözleri, ayrık bacakları ve karınlarında ağızları var!

Bilim insanları bu canlının dinozorlardan daha eski olduğunu düşünüyor. Evet, bu tamamen gerçek. Çünkü bulunan tüm fosillerde şekilleri tamamen aynı. Sadece eskiden birleşik olarak bacakları artık ayrık. Gözleri ise örümcek gibi net görüş sağlıyor. Karınlarından besleniyorlar… Müthişler!


Öldürülmeleri çok zor olan bir “Yaşayan Fosil”…

Öldürülmeleri çok zor olan bir “Yaşayan Fosil”…

Sadece karaya çıkmak üzere olduklarında av oluyorlar. Bu da çoğunlukla timsah gibi dev ve güçlü çenelerin elinden oluyor. Aksi halde okyanusta tam bir Pokemon gibiler!


İnsanoğlu olarak, ilaç yapabilmemiz için bu canlılara muhtacız…

İnsanoğlu olarak, ilaç yapabilmemiz için bu canlılara muhtacız…

Kanlarının litresine 20 bin dolar biçilen bu canlılar biz insanlar için çok büyük bir sorumluluk gerçekleştiriyor. Dünyada çoğu yerde avlanmaları ve yumurtalarının alınması yasak olsa da hala birçok bölgede yumurtaları insanlar tarafından toplanıyor.